2050 Yılına kadar sıfır karbon hedefi, daha sürdürülebilir bir Avrupa hedefinin önemli bir etkinleştiricisi olarak görülen kimya endüstrisi ile birlikte, toplumun ve ekonominin her yönü için hedefler ve stratejiler içerir.¹Gıda işleme, madencilik ve inşaat sektöründe yer alan endüstriler, fosil yakıtların ve kimyasal proseslerin ısı, güç ve enerjiyle ilgili olmayan diğer kullanımları için fosil yakıtların yerinde yanmasını içeren bir dizi endüstriyel süreçten kaynaklanan tüm sera gazı emisyonlarının beşte birini oluşturmaktadır.² Bununla birlikte, nihai son ürünleri neredeyse her stratejik değer zincirinde yer aldığından, daha büyük bir kimya endüstrisi, Avrupa'nın gelecekte güçlü ve sürdürülebilir bir ekonomiye sahip olması için vazgeçilmezdir.

Zamana karşı yarış

Peki, AB'yi kaynakların verimli bir şekilde kullanıldığı ve 2050 yılına kadar net sera gazı emisyonlarının olmadığı, sosyal açıdan sorumlu, modern ve rekabetçi bir ekonomiye dönüştürme görevini nasıl ele almaya nasıl başlayacağız? İlk olarak, şimdi harekete geçmemiz gerekiyor. Tabii ki, bu konuların ele alınması uzun vadeli bir projedir; fakat endüstrinin bugünkü çalışma şeklini gözden geçirmesiyle iş bitmiyor, aynı zamanda şirketlerin atık, enerji kaynakları ve ham maddelerle nasıl başa çıktıklarına dair gelecek-odaklı bir yaklaşım benimsemesi de gerekiyor.

Ve bir kurum ne kadar yenilikçi olursa olsun, Yeşil Anlaşma’nın hedeflerinin önündeki engellerin çoğunun üstesinden gelmek amacıyla uygulanabilecek ve uygulanması gereken ortak bir tema bulunmaktadır. Belirli bir problem göz önünde bulundurulduğunda, bir çözüm bulmak ve uygulamak için gerekli araştırma ve geliştirmeye her türlü çaba ve katkı yapılmalıdır. Hiç şüphesiz kalite ve stratejik ortaklıklar, karlı kalmak ve mevcut ve gelecekteki mevzuatlara uyumlu kalmak söz konusu olduğunda yardımcı olabilir. Ancak, engelleri aşmak bakımından, özel ve odaklanmış bir araştırma, deneme ve eski moda beyin gücü kullanımı yöntemlerine alternatif yoktur.

Sıfır net emisyona evet, ama nasıl?

Elektrik, ulaşım, ısıtma ve endüstriyi karbonsuzlaştırarak CO2emisyonlarını azaltmak suretiyle Yeşil Anlaşma'nın hedeflerine ulaşmak, CO₂ emisyonları ve AB karbon sınırı vergileri üzerindeki daha yüksek vergilerle desteklenen bir "sektör entegrasyonu" stratejisi ile her zaman zor olacaktır. Sürekli artan enerji fiyatları ve azalan fosil yakıt rezervi, enerji geri kazanım uygulamalarını tüm endüstriyel prosesler için her zamankinden daha da önemli hale getirmiştir. CO₂'nin atmosfere salınmadan önce fabrikalarda ve fosil yakıtla çalışan enerji santrallerinde üretildiği noktalarda yakalanmasını içeren karbon yakalama, depolama ve kullanma teknolojileri (CCS / CCU) şu anda yüksek talep görmektedir.

Sürdürülebilir üretim uygulamalarının bilincinde olan GEA, çok çeşitli atık ısı geri kazanımı ve gaz ön-arıtma teknolojilerinin yanı sıra CO2 azaltımı ve karbonun yeniden kullanımını desteklemek amacıyla karbon yakalama çözümleri de sunmaktadır. Hepsi de karbon ayak izini azaltmayı sağlayan iyi planlanmış stratejilerdir. 

Organik Rankine Döngüsü (ORC) prensibi ile birlikte (bir çalışma sıvısının, buharlaştırıldığı ve nihayet yeniden yoğunlaştırıldığı bir kızdırıcıya pompalandığı yer), bu enerji geri kazanım teknolojisi atık ısıyı güç, basınçlı hava veya buhar gibi değerli kaynaklara dönüştürmeyi mümkün kılmaktadır. 

Bir örnek vermek gerekirse, Saint-Gobain Group'un Hindistan (Sriperumbudur) ve İtalya'daki (Pisa) düz cam üretim hatları, sırasıyla elektrik ve basınçlı yardım ve ortam ısıtması için termal enerji üretmek için atık ısı geri kazanım üniteleri kullanmaktadır. Karbon yakalamaya yatırım yapmak suretiyle endüstriyel tesis, gelecek nesiller için çevreyi korurken son ürün değeri katarak orta vadede stratejik bir varlık haline de gelmektedir.

Küresel enerji değişimini mümkün kılma

Güvenli ve kaliteli ürünlerin üretimini sağlamak için yenilenebilir enerji kaynaklarına ve mevzuata geçmeye yönelik çevresel baskı karşısında, her iki amaca da aynı anda ulaşmak imkansız görünebilir. Bununla birlikte, hem fosil yakıt kullanımınızı hem de karbon ayak izinizi azaltmak için bir dizi çözüm de mevcuttur. Bunlardan biri, buhardan Mekanik Buhar Rekompresyonuna (MVR) ısıtma kaynağının ikame edilmesi yoluyla proseslerin "elektrifikasyonu" işlemidir.

GEA, MVR teknolojisine sahip ve müşterilerimizin enerji maliyetlerini %40'a kadar azaltmalarına yardımcı olan patentli ve ödüllü enerji konseptleri sunmaktadır; "tıpkı bu yeni MVR konseptinin yeni bir teknolojik kilometre taşı ile sonuçlandığı İrlanda-Cork'taki Midleton Damıtma Tesisinde olduğu gibi. Bir MVR ısı pompası kullanılarak, enerji mekanik olarak geri kazanılır ve gizli ısıyı geri kazanmak ve yeniden kullanmak için bir verimli döngü içinde damıtma kolonuna geri gönderilir," diyor GEA Sıvı & Toz Teknolojileri Bira ve Damıtma İşletme Müdürü David Scheiby.

Bildiğimiz modern yaşam

Son birkaç yüzyıldır, hem toplum olarak gelişimimiz hem de kimya endüstrisi için etkileyici bir sıçramaya tanık olduk. Ancak, şimdi her zamankinden daha fazla, sürdürülebilir alternatifler bulmak ve medeniyetimizin geleceğini destekleyebilecek yenilenebilir teknolojiler geliştirmek son derece önem kazanmıştır. GEA, sadece üretim değer zincirinde daha yüksek bir sürdürülebilirlik seviyesine ulaşarak değil, aynı zamanda verimli gelişim yolunu hızlandırarak da bu göreve kendini adamıştır. UPM Biochemicals'ın Leuna-Almanya'da yer alan ve fosil bazlı malzemeler için yenilenebilir alternatifler üretmek üzere kullanılacak yeni biyorafineri fabrikası için dekantörler, separatörler, evaporatörler ve akışkan yataklı kurutucular tedarik ettik. 

GEA teknolojileri şu anda, yeni-nesil biyokimyasallar, biyoenerji ve biyoyakıtların yapımında kullanılmaktadır. Norveçli bir biyokimyasal lideri olan Borregaard'ın durumu da tıpkı böyledir ve şu anda GEA'nın gelişmiş sprey kurutucusu yardımıyla biyobazlı dökme kimyasallar üretmekte olup sadece bu kadarla da kalmamaktadır: aynı zamanda değerli maddelerin geri kazanımı, toplam ürün verimini artırmakta ve GEA’nın yıkayıcı teknolojisi ile temiz su kullanımını azaltmaktadır.

 GEA Fransa'da, bir biyoteknoloji şirketinin şeker pancarı üretiminden kaynaklanan atıkları patentli fermantasyon prosesi kullanarak bir dizi yeni yüksek katma değerli moleküle dönüştürmesine yardımcı olmaktadır. Bu asitler gıda, farma, kozmetik, kimyasal ve tarım bilimi endüstrilerinde kullanılacak olan kimyasal ürünlerin yapı taşlarını oluşturacaktır.

Kaynak kıtlığına bir cevap olarak döngüsel ekonomi

Yeşil Anlaşma'nın da bir parçası olan Döngüsel Ekonomi Eylem Planı, ekonomimizi yeşil bir geleceğe uygun hale getirmeyi ve çevreyi korurken rekabet gücümüzü güçlendirmeyi ve tüketicilere yeni haklar getirmeyi amaçlamaktadır.^3,4 Avrupa Kimya Endüstrisi Konseyi Cefic Genel Müdürü Marco Mensink "Sürdürülebilir tüketim için bu nihai baskı, COVID-19 salgınından sonra AB ekonomisine yeniden start vermek için gerekli Avrupa istihdamının ve ekonomik büyümenin kilit bir itici gücüdür" diyor.^5,6

Yine burada da GEA önemli bir rol oynamaktadır. Örneğin, lityumun yüzlerce uygulamada oynadığı kritik rol sayesinde, Li-ion aküler günlük hayatımızın önemli bir parçası haline geldi — ve otomobil endüstrisinin yeni yıldızı elektrikli araçlardan (EV) daha da az değil. Sürdürülebilir aküler ve araçlar geleceğin mobilitesini desteklemektedir, bu nedenle akü malzemelerinin temel bileşenlerini geri dönüştürmek için çözümler geliştirmek çok önemlidir. GEA, şu anda lityum, nikel, manganez ve kobalt gibi kıt akü malzemelerinin yeterli derecede tedarik edilebilmesini sağlamak amacıyla geri dönüşüm projelerinde yer almaktadır.

Bu küresel faaliyet, ilk uçtan-uca lityum geri kazanım prosesi adımlarını atan Avustralyalı lityum-üretim öncüsü Albemarle, yakın zamanda GEA'ya "Mükemmel Tedarikçi" ödülü veren dünyanın en büyük lityum akü katot malzemesi tedarikçisi Shenzen BTR New Energy Materials ve GEA'nın kristalizasyon teknolojisini kullanan AMG Lithium GmbH gibi şirketlerle birlikte çalışmayı içermektedir.