Şub 13
Tarımın karşı karşıya olduğu mevcut zorluklar çok büyüktür: tüm endüstri, daha fazla sürdürülebilirlik ve hayvan refahına yönelik geniş kapsamlı bir dönüşümün tam da ortasında bulunmaktadır. Aynı zamanda, birçok çiftçi gittikçe artan ekonomik baskı altındadır. Hükümet, çiftçilik, akademi ve iş dünyasından uzmanların katıldığı panelde, tarımı daha organik çiftçilik uygulamalarına kaydırmak için ön-gereklilikler, iklim adaptasyon stratejileri, toprak sağlığının iyileştirilmesi ve üreticilerin karşılaştığı bürokrasi ve yasal düzenleme karmaşıklık seviyesinin azaltılması gibi temel konular tartışıldı.
Gübre ve iklim etkisi ile ilgili olarak, GEA Çiftlik Teknolojileri CEO’su Peter Lauwers, acil eylem ihtiyacı hakkında farkındalık yarattı. Kendisinin verdiği iyi haber şu ki; bu çözümlerin çiftçiler tarafından benimsenmesini desteklemek için yasal ve finansal koşulların mevcut olması halinde, yenilikçi ve kanıtlanmış teknolojiler tarımı önemli ölçüde daha çevre ve iklim dostu hale getirebilir.
– Peter Lauwers
CEO GEA Çiftli Teknolojileri
Tarım iklim değişikliğinden sadece şikayetçi değil, aynı zamanda buna katkıda da bulunuyor. Şu anda tarımsal emisyonlar, küresel CO2 emisyonlarının yaklaşık yüzde 12’sini oluşturmaktadır. Bazı perspektiflerden bakıldığında, küresel olarak en fazla sera gazı emisyonuna katkıda bulunan sektörler enerji (%38) ve mobilite (%21) sektörleridir.
Konu çiftçiliğe geldiğinde, tarımsal emisyonlara en büyük katkıyı yapan, metan emisyonları ile başta sığır yetiştiriciliği olmak üzere hayvancılık sektörüdür. Sığır yetiştiriciliğinin oluşturduğu oran, ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Almanya’da, sığır yetiştiriciliğinden kaynaklanan emisyonlar ülkenin emisyonlarının sadece yüzde 4’ünü oluşturmakta olup, bu oran küresel tarım endüstrisi için olumlu bir ölçüttür. Olaya daha ayrıntılı baktığımızda, bu emisyonların nasıl azaltılacağına dair net bilgiler var. Hayvancılık yönetim metotları, hayvan sağlığı, inek başına süt miktarı ve doğal gübre olarak hayvan gübresi gibi yan ürünlerin verimli kullanımı gibi tüm bu etkenler emisyonları etkilemektedir. Analizler, etkin bir yönetimin, sığır yetiştiriciliği ve süt çiftçiliğinin iklim üzerindeki etkisini azalttığını kanıtlamaktadır. Ahırda sağlanan teknolojik ilerleme, verimlilikteki artışa tek başına önemli bir katkıda bulunuyor.
GEA, otomatik süt sağımı ve yemleme sistemleri ve dijital sürü yönetimi çözümleri ile süt ürünleri çiftçilerini onlarca yıldır desteklemektedir. Bu çözümler, daha sürdürülebilir ve daha kaliteli süt üretimi sağlamaktadır. Bu modern araçlar bir araya geldiğinde, zamandan, kaynaklardan, enerjiden tasarruf sağlamakla birlikte mastit ve pençe enfeksiyonlarının etkinliğini/yaygınlığını azaltarak hayvan refahını geliştirir. Bu, süt ürünleri çiftçiliğinde ilaç ve antibiyotik ihtiyacını büyük ölçüde azaltmaktadır. Bu yenilikler olmadan, daha iklim dostu bir tarım mümkün değildir.
Panelde, kimyasal ve doğal gübrenin daha fazla yasaya tabi tutulması ve kısıtlanması durumunda çiftçilerin karşı karşıya kaldığı tarlaları ve mahsulleri için azot gibi önemli besin maddelerini kaybetme riski tartışıldı. Böyle bir politika, karlılık, mahsul verimi ve çevre üzerinde oldukça kapsamlı etkilere sahiptir. Buna karşılık Lauwers, yeni teknolojiler yardımıyla tarımdaki sera gazı emisyonlarını yüzde 30’a kadar düşürmek için daha iyi gübre yönetimi potansiyelini vurgulamıştır.
– Peter Lauwers
CEO GEA Çiftli Teknolojileri
Gübre Zenginleştirici gibi yenilikçi çözümler, AB’nin tarladan-sofraya stratejisine önemli bir katkıda bulunabilir. Bununla birlikte, verimli, sürdürülebilir ve daha etkin azotlu gübrelemeye büyük ölçüde ihtiyaç duyulurken, belirsiz tanımlar ve AB düzeyinde belirlenen düşük gübre limitleri nedeniyle ilerleme engellenmektedir. Bu durum, şu anda zaten piyasada bulunan veya ne yazık ki mevcut yasal ve bürokratik ortam nedeniyle piyasaya hiç çıkmayabilecek yeniliklerin potansiyel olumlu etkisini engellemektedir.
Bu nedenle Lauwers, Almanya’da ve AB düzeyinde mevzuatın pratik bir şekilde gözden geçirilmesini talep etmektedir: “Yeni ve yenilikçi teknolojileri dikkate almak için, yasaların daha hızlı benimsenmesi gerekiyor. Bunu yapmazsak, gıda sistemimizdeki değişen talepleri karşılayamayacağız.” Her yönden acil bir eyleme ihtiyaç duyulurken, teknolojik devrimin çiftçiler ve araştırma kurumları için finansal kaynaklar da dahil olmak üzere desteğe ihtiyacı bulunmaktadır. Çiftçiler tarafından ve çiftçiler için birçok iyi ilerlemeler elde edilse de, bunu devam ettirmemiz gerekmektedir.
Global GHG emissions by sector 1990-2022 | Statista
CO2-Ausstoß weltweit nach Sektoren | Statista https://www.thuenen.de/de/fachinstitute/betriebswirtschaft/projekte/treibhausgasminderung-ackerbau-im-internationalen-vergleich
Largest agriculture methane emitters worldwide 2022 | Statista
“Around the table for more sustainable agriculture,” (Daha sürdürülebilir tarım için masanın etrafında) Berlin, 1 Şubat 2024
Dr. Felix Prinz zu Löwenstein: Ziraat mühendisi, çiftçi, Alman Federal Hükümeti Biyoekonomi Konseyi üyesi, Organik Tarım Araştırma Enstitüsü yönetim kurulu üyesi
Bernhard Osterburg: Ziraat mühendisi ve ekonomist, Thünen Enstitüsü / Kırsal Alanlar, Ormanlar ve Balıkçılık Federal Araştırma Enstitüsü Toprak ve İklim Birimi Başkanı
Carina Konrad: Alman Federal Hükümeti üyesi, ziraat mühendisi, çiftçi
Peter Lauwers, GEA Çiftlik Teknolojileri CEO’su